Allahü teâlâ Kur'ân-ý kerîmde meâlen buyurdu ki:
Muhakkak Yûnus (bin Metâ aleyhisselâm) da peygamberlerdendir. (Sâffât sûresi: 139)
Biz Yûnus'un (aleyhisselâm) duâsýna icâbet edip, onu gamdan (gecenin, denizin ve balýðýn karnýndaki karanlýktan) halâs eyledik (kurtardýk). Bunun gibi biz mü'minleri halâs ederiz. (Enbiyâ sûresi: 88)
Balýðýn karnýndayken Yûnus'un (aleyhisselâm) yaptýðý duâ "Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü minez-zâlimîn" idi. Müslüman kiþi bu duâyý her ne þey için okursa, Allahü teâlâ elbette kabûl eder. (Hadîs-i þerîf-Rûh-ul-Beyân)
Yûnus aleyhisselâmýn babasý olan Metâ sâlih bir kimseydi. Allahü teâlâdan sâlih bir evlâd ihsân etmesi için duâ etti. Allahü teâlâ ona Yûnus'u (aleyhisselâm) ihsân etti. Kavmi içinde emîn, yalan söylemeyen, yardýmsever bir kiþi olarak meþhûr oldu. Otuz yaþýna gelince, Nineve ahâlisine peygamber olduðu bildirildi. Yûnus aleyhisselâm senelerce kavmini îmâna dâvet etti. Putlara, heykellere tapan Nineve ehli onu dinlemediler. Heykellere tapmaktan vazgeçmediler. Yûnus aleyhisselâm üzüldü. Dicle nehri kenarýna geldi. Gemiye bindi. Hâlbuki Allahü teâlâ böyle emir vermemiþti. Gemi yürümedi. Kur'a çektiler. Yûnus aleyhisselâma isâbet etti. Suçlu benim buyurdu. Denize attýlar. Balýk yuttu. Tövbe etti. Balýk bunu bir kenâra çýkardý. Ölüm hâlinde idi. Tekrar kuvvet buldu. Yeniden Nineve'ye gitmesi emrolundu. Yûnus aleyhisselâm gelmeden önce hava kararmýþ, her yeri kara duman kaplamýþtý. Kavmi korkup, tövbe etmiþ, tövbeleri kabûl olup azâb geri alýnmýþtý. Yûnus aleyhisselâm gelince, onun sözlerini dinlediler. Kavmi mes'ûd ve iyilik üzere yýllarca yaþadý. Þarkta Midyalýlar, Bâbil'de Keldânîler meydana geldi. Yûnus aleyhisselâm seksen üç yaþýnda iken, Nineve'de vefât etti. (Niþâbûrî, Niþancýzâde, Taberî)
|