Kur'ân-ý kerîmde meâlen buyruldu ki:
Dünyâda olacak her þey, dünyâ yaratýlmadan evvel ezelde Levh-ül-mahfûza yazýlmýþ, takdir edilmiþtir. Bunu size bildiriyoruz ki, hayatta kaçýrdýðýnýz fýrsatlar için üzülmeyesiniz ve kavuþtuðunuz kazançlardan, Allah'ýn gönderdiði nîmetlerden maðrûr olmayasýnýz. (Hadîd sûresi: 23)
Allahü teâlâ Levh-ül-mahfûza önce þunlarý yazdý: Allahü teâlâdan baþka ilâh yoktur. Muhammed (aleyhisselâm) O'nun kulu ve Resûlüdür. Verdiðim hükme râzý olan, belâlara sabreden, nîmetlere þükreden kimseyi doðrular arasýna yazdým. O kimse, kýyâmet günü onlarýn arasýnda dirilir. Hükmün dýþýnda bir þey bekleyen, belâlara karþý sabýrlý olmayan, nîmetlere þükür yolunu tutmayan Benden baþka ilâh arasýn. (Hadîs-i þerîf-El-Burhân-ül-Müeyyed)
Levh-ül-mahfûzda, ilk yazýlan Besmeledir. Âdem'e (aleyhisselâm) ilk gelen, Besmeledir. (Ya'kûb-ý Çerhî)
Cebrâil (aleyhisselâm) her sene bir kerre gelip, o âna kadar inmiþ olan Kur'ân-ý kerîmi, Levh-ül-mahfûzdaki sýrasýna göre okur, Peygamber efendimiz dinler ve tekrâr ederdi. Âhireti teþrif edeceði (vefât edeceði) sene, iki kerre gelip tamâmýný okudular. (Ýmâm-ý Süyûtî, Zerkeþî, Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)
|