Felsefecilerin akl-ý feâl dedikleri yalnýz onlarýn hayâllerinde bulunup, kýsa akýllarý ile ortaya attýklarý bir þeydir. Ýslâm bilgilerine uymamaktadýr. Bunlarýn bozuk inanýþlarýna göre, insan sýkýþýnca Akl-ý feâle yalvarýr, Allahü teâlâdan bir þey istemez. Allahü teâlânýn dünyâda olup bitenlerle hiç ilgisi yoktur derler. Bunlar sapýk fýrkalarýn hepsinden daha aþaðýdýrlar. (Ýmâm-ý Rabbânî)
Akl-ý meâd, peygamberlerde (aleyhimüssalevâtü vetteslîmât) ve evliyâda bulunur. Akl-ý meâdý kuvvetlendiren þeyler, ölümü ve âhireti düþünen kimselerle bulunmaktýr. (Ýmâm-ý Rabbânî)
Bir kimsenin nefsi mutmainne olunca yâni bütün varlýðý ile Rabbine dönüp Ýslâmiyet'in emirlerine baþ kaldýramaz hâle gelince, aklý da, akl-ý meâd olur. (Muhammed Ma'sûm-i Fârûkî) (Bkz. Akl-ý Selîm)
Dâimâ Allah adamlarý ile berâber olmak, akl-ý meâdýn artmasýna sebeb olur. (Behâeddîn-i Buhârî)
|