Kur'ân-ý kerîmde meâlen buyruluyor ki:
Allahü teâlâ ve Resûlüne eziyyet edenlere, dünyâda ve âhirette de lânet olsun. (Ahzâb sûresi: 57)
Ben, lânet etmek için, insanlarýn azab çekmesi için gönderilmedim. Ben, herkese iyilik etmek için, insanlarýn huzûra kavuþmasý için gönderildim. (Hadîs-i þerîf-Ahmed ibni Hanbel)
Kadýn elbisesi giyen erkeðe ve erkek elbisesi giyen kadýna lânet olsun. (Hadîs-i þerîf-Zevâcir)
Bir kul, herhangi bir þeye lânet ederse, o lânet semâya yükselir. Fakat göklerin kapýsý bu fenâ söze karþý kapanýr; yere iner, onun da kapýlarý kapanýr. Sonra saða sola baþvurur, girecek yer bulamayýnca, lânete müstehak olana gider. Eðer lânete lâyýk deðilse, bu defâ lânet edene rücû eder (döner). (Hadîs-i þerîf-Riyâz-üs-Sâlihîn)
Ey oðul! Hiç kimseye lânet etme. Zîrâ lânet eylediðin adam, lânete müstehak deðil ise, yaptýðýn lânet sana döner. Hayvanlara dahi lânet etme. Zîrâ, melekler sana lânet ederler. (Süleymân bin Cezâ)
Her kim bir binek ve yük hayvanýna, lânet olsun derse, o hayvan (hal diliyle) der ki: "Âmin, lâkin yüce Allah'a hangimiz daha fazla âsî ise, lânet onun üzerine olsun." (Fudayl bin Iyâd)
|