Ýbâdetlerin en kýymetlisi, fýkýh ilmini öðrenmek ve öðretmektir. (Hadîs-i þerîf-Mecmûa-i Zühdiyye)
Allahü teâlâya fýkýhtan daha üstün bir þeyle ibâdet edilmedi. Muhakkak ki, bir tek fýkýh âlimi, þeytan üzerine bin âbidden daha þiddetlidir. Her þeyin bir direði vardýr. Bu dînin direði de fýkýhtýr. (Hadîs-i þerîf-Hilyet-ül-Evliyâ)
Fýkýh ilmini öðrenmek, her müslümanýn üzerine farzdýr. Ey müslümanlar, öðrenin veya öðretin ve fýkýh öðrenin de câhil olarak ölmeyin. (Hadîs-i þerîf-Edeb-üd-Dünyâ ved-Dîn)
Fýkhýn bânîsi (kurucusu) Ebû Hanîfe'dir (Ýmâm-ý a'zam). Fýkhýn dörtte üçü ona âittir. (Ýmâm-ý Rabbânî)
Fýkýh ilmi dört büyük kola ayrýlýr: 1) Ýbâdât: Namaz, oruç gibi ibâdetler. 2) Münâkehât: Evlenme ve boþanma ile ilgili hususlar. 3) Muâmelât: Alýþ-veriþ, kirâ, þirketler vb. 4) Ukûbât: Cezâlar. (Ahmed Zühdî Efendi)
Fýkhýn ibâdât kýsmýný kýsaca öðrenmek her müslümana farzdýr. Münâkehât ve muâmelât kýsýmlarýný öðrenmek farz-ý kifâyedir. Baþýna gelenlerin öðrenmesi farz olur. (Ýbn-i Âbidîn)
Fýkýh bilgisi, ekmek su gibi lâzýmdýr. (Ýbn-i Âbidîn)
|