Allahü teâlâ buyurdu ki: Benim için birbirini sevenlere, benim için biraraya gelip oturanlara, benim için birbirini ziyâret edenlere, benim için birbirine verenlere muhabbetim vâcibdir. (Hadîs-i kudsî-Senâullah-i Pânî Pûtî)
Benim muhabbetim; benim yolumda birbirine muhabbet edenler, hâlis sevgi gösterenler ve benim sevgim uðrunda harcýyanlar için hak oldu. (Hadîs-i þerîf-Râmûz-ül-Ehâdîs)
Benim muhabbetim bir kulun kalbine girerse, azîz ve celîl olan Allahü teâlâ, onun cesedini ateþe haram kýlar. (Hadîs-i þerîf-Râmûz-ül-Ehâdîs)
Muhabbete, muhabbet denmesi; kalbde Allahü teâlânýn rýzâsýndan baþka her þeyi mahv (yok)etmesindendir. (Ebû Saîd Eþec)
Eshâb-ý kirâm (Peygamberimizin arkadaþlarý), Resûlullah efendimizin muhabbeti uðruna mallarýný ve canlarýný sarf eylediler (harcadýlar). Makâm ve mevkilerini terk eylediler. (Ýmâm-ý Rabbânî)
Muhabbet rýzâya (Allah'tan gelen her þeyi beðenmeye), rýzâ da muhabbete dâhildir. Rýzâsýz muhabbet, muhabbetsiz rýzâ olmaz. Çünkü insan, ancak sevdiðine râzý olur ve râzý olduðunu sever. (Amr bin Osman Mekkî)
Kul, muhabbet makâmýna; Allahü teâlânýn sevdiklerini sevmek ve Allahü teâlâya düþman olanlara düþmanlýk etmekle kavuþur. (Abdullah bin Muhammed Mürteiþ)
Þu üç muhabbet çok mühimdir:Birincisi, Allahü teâlâyý sevmektir. Bunun alâmeti, ibâdeti günaha tercih etmektir. Ýkincisi, kuvvetli bir îmân ile Resûlullah efendimizi sevmektir. Bunun alâmeti, Resûlullah'ýn sünnetine yapýþmaktýr. Üçüncüsü ise Allah için mü'minleri sevmektir.Bunun alâmeti, mü'minlere eziyet etmemek ve onlara faydalý olmaktýr. (Hâris el-Muhâsibî)
Bütün kazançlarýma, mürþidlerime (hocalarýma) çok muhabbet etmekle kavuþtum. Seâdetin (mutluluðun, kurtuluþun)anahtarý, Allahü teâlânýn sevdiklerini sevmektir. (Mazhar-ý Cân-ý Cânân)
Muhabbet edene muhabbet edilir. Seven sevilir, unutmayan unutulmaz. (Ali Hâfýz Efendi)
Muhabbetten Muhammed oldu hâsýl,
Muhammedsiz muhabbetten ne hâsýl
(Bezm-i Âlem Vâlide Sultan)
|