Öþür vermek dînî delîllerle sâbittir. Nitekim "Ekinin hakkýný biçildiði gün verin" (En'âm sûresi: 141) meâlindeki âyet-i kerîme ile farz kýlýnmýþtýr. (Ýbn-i Âbidîn)
Semânýn (yaðmurun) suladýðý mahsûlde öþür, kova veya dolapla sulanan mahsûlden öþrün yarýsý vardýr. (Hadîs-i þerîf-Nasb-ur-Râye)
Hanefî mezhebinde yaðmur veya nehir suyu ile sulanan öþürlü toprak mahsûlü miktarý az olsa da ve çabuk çürüyen, bozulan sebze, meyve olsa da, onda biri öþr olarak verilir. Hayvan ile veya dolab ile, makina motor ile sulananýn yirmide biri verilir. Hiçbir masraf çýkmadan önce vermek lâzýmdýr. (Ýbn-i Âbidîn)
Çift sürmekle olsun, baðdan hâsýl olsun, mahsûlün öþrünü fakir müslümana vermeden önce yemek haramdýr. Eðer ölçü ile çýkarýp ölçü ile yedikten sonra, yediðinin de öþrünü hesaplayýp verirse, yediði helâl olur. On kile buðdayý olan, bir kilesini müslüman fakire vermezse, yalnýz o bir kilesi deðil, on kilenin hepsi haram olur. (Abdurrahmân Ýmâdî)
|