Âyet-i kerîmede meâlen buyruldu ki:
Gerçekten Cibrîl, Kur'ân-ý kerîmi, Allahü teâlânýn izniyle senin kalbine indirdi (Bekara sûresi: 97)
Allahü teâlâ Cebrâil'e (aleyhisselâm), filân þehri yerin dibine geçir, diye emr etti. Cebrâil, yâ Rabbî! Bu þehirdeki filanca kulun sana bir ân isyân etmedi. Hep itâat ve ibâdet ediyor deyince; Allahü teâlâ onu da berâber geçir! Zîrâ günâh iþleyenleri görünce, bir kerrecik yüzünü deðiþtirmedi buyurdu. (Hadîs-i þerîf-Mektûbât-ý Rabbânî)
Cebrâil aleyhisselâm çok defâ Resûlullah'ýn huzûruna, Eshâb-ý kirâmdan Dýhye-i Kelbî sûretinde gelirdi. Resûlullah efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem, Benî Ümeyye'den üç kiþiyi üç kiþiye benzetti ve þöyle buyurdu: "Dýhye-i Kelbî, Cebrâil'e; Urve bin Mes'ûd Sekafî, Îsâ'ya; Abdül-üzza ise Deccâl'e benzer." (Hadîs-i þerîf-Ýhyâu Ulûmiddîn)
Þüphesiz Allahü teâlâ bir kulundan râzý olup, onu sevdiðinde, Cebrâil aleyhisselâmý çaðýrýr ve ona buyurur ki: "Ben falan kulumu seviyorum sen de onu sev." Cebrâil aleyhisselâm onu sever. Sonra semâda seslenip der ki:"Allahü teâlâ falan kulu seviyor, siz de onu sevin." Semâdakiler de onu sever. Sonra onun sevgisi yerdekilerin gönüllerinde yerleþir. (Hadîs-i þerîf-Sahîh-i Müslim)
Âdem aleyhisselâmýn boyu ve ömrü kesin olarak bildirilmedi. Bir rivâyette, bin sene yaþayýp beþ yüz yaþýnda iken peygamber oldu. Allahü teâlâ, kendisine on kitap gönderdi. Cibrîl aleyhisselâm ona on iki sefer gelmiþti. (Niþancý Muhammed Efendi)
|