Ölü kabre konulunca, yanýna iki melek gelir. Onu tutarlar. "Rabbin kimdir?" diye suâl ederler. Ölü; "Rabbim Allahü teâlâdýr" der. (Peygamber efendimizi kast ederek) "Size gönderilen o zât kimdir?" diye suâl ederler. Ölü; "O, Allahü teâlânýn Resûlüdür, peygamberidir" der. "Bunu nereden biliyorsun?" derler. Ölü; "Allahü teâlânýn kitâbý Kur'ân-ý kerîmde okudum. O'na îmân ettim ve O'nu tasdîk ettim" der. (Hadîs-i þerîf-Letâif-ül-Meârif)
Münker ve Nekir isminde iki melek; "Rabbin kimdir. Dînin nedir? Peygamberin kimdir? Kýblen neresidir?" diye suâl sorarlar. Allahü teâlâ kimi muvaffak eder ve kimin kalbine hak sözü yerleþtirirse, der ki: "Sizi vekil ederek bana kim gönderdi ise, Rabbim odur. Benim Rabbim Allah, peygamberim Muhammed aleyhisselâm, dînim dîn-i Ýslâm'dýr." (Muhammed bin Hüseyn el-Acurrî)
Mü'minlerden dokuz kimseye kabir suâli olmaz: Þehîd, düþman karþýsýnda nöbette iken ölen, vebâ, kolera gibi bulaþýcý hastalýktan ölen, böyle hastalýklar yayýldýðý zaman kaçmayýp, sabr ederek; baþka sebeplerle ölen, sýddîklar, bâlið (gusül abdesti alacak yaþa gelmiþ) olmayan çocuklar, Cumâ günü veya gecesi ölenler, her gece Tebâreke sûresini, Secde sûresini okuyanlar ve ölüm hastalýðýnda (Ýhlâs) sûresini okuyanlar. (Ýbn-i Âbidîn)
|