Bir mal dînen ve aklen nerede kullanýlabilirse, o maksatla icâreye verilir. Ýcârenin sahîh (uygun, geçerli) olmasý için ücretin (kirâ olarak ödenecek bedelin) ve menfâatin bildirilmesi þarttýr. (Ýbn-i Âbidîn)
Ýcâre olarak verilen mal kirâcýya teslim edilince, emânet olup kirâcýnýn elinde kastsýz (istemeyerek, elinde olmadan) telef olunca ödemez. Âdet hâricinde kullanmak kast sayýlýr. Tarla icâreye verilirken ne ekileceði bildirilmeli veya her þey ekilebilir demelidir. (Fetâvâ-i Hindiyye)
Ýcâredeki binânýn ve eþyânýn tâmiri ve zamanla týkanmýþ borularýn tâmiri ev sâhibine âittir. Kirâcý, ev sâhibinin izni ile kendi yaparsa parasýný kesebilir, ev sâhibinin izni olmadan kendiliðinden yaparsa kesemez. (Tahtâvî)
Ýcâre müddeti bitince, mal sâhibi uzatmaz ise kirâcý çýkar. Malý, olduðu gibi teslim etmesi gerekir. Teslim etmezse gasb etmiþ olur. Fakat kullanma sebebi ile herkes için hâsýl olmasý âdet olan harâblýk, yýkýlma ve dökülmeler kabahat sayýlmaz. (Ýbn-i Âbidîn)
|