Erkek veya kadýn bir müslüman, âlimlerin sözbirliði ile küfre sebeb olacaðýný bildirdikleri bir sözün veya iþin küfre sebeb olduðunu bilerek, amden (tehdîd edilmeden, istekle) ciddî olarak veya hezl (þaka ve güldürmek) için söyler, yaparsa, mânâsýný düþünmese dahi îmâný gider, mürted olur (dinden çýkar). Buna küfr-i inâdî denir. Bu þekilde mürted olanýn evvelki ibâdetlerinin sevâblarý yok olur. Tövbe ederse, geri gelmezler. Zengin ise tekrar hacca gitmesi lâzým olur. Mürted iken kýldýðý namazlarý, oruçlarý zekâtlarý kazâ etmez. Daha öncekileri kazâ eder. Küfr-i inâdî ile mürted olanlarýn nikâhlarý bozulur, iki þâhit yanýnda tecdîd-i nikâh yapmalarý lâzým olur. (Abdülganî Nablüsî)
Tecdîd-i îmân ve tecdîd-i nikâh duâsý þöyledir: "Allahümme innî ürîdü en üceddidel-îmâne ven-nikâha tecdîden bikavli lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah." Câmide cemâatin çok olduðu bir namazýn duâsýndan sonra imâm efendi bunu cemâat ile birlikte okursa, cemâat birbirlerine þâhit olmuþ, nikahlarý da tâzelenmiþ olur. (Ýbn-i Âbidîn, Yûsuf Sinânüddîn)
|