Ýnsana lâzým olan þeylerde îsâr yapýlýr. Kurbet ve ibâdetlerde îsâr yapýlmaz. Meselâ tahâretlenecek kadar suyu, setr-i avret edecek kadar örtüsü olan, bunlarý kendi kullanýr. Muhtâc olana vermez. (Ýbn-i Nüceym Mýsrî)
Resûlullah'ýn Eshâbýnýn hâli cömerdlikten öte, îsâr idi. (Ýmâm-ý Rabbânî)
Kerem ve ihsân sâhiblerinin âdeti, îsâr etmektir. (Ýmâm-ý Rabbânî)
Îsârýn en güzel örneði, Peygamber efendimizin mübârek sohbetinde yetiþen Eshâb-ý kirâmda görülmüþtür. Eshâb-ý kirâmdan Huzeyfe hazretleri þöyle anlatmýþtýr: "Yermük savaþýnda yaralýlar arasýnda amcamýn oðlunu arýyordum. Yanýmda biraz su vardý. Onu buldum, su ister misin deyince, isterim dedi. Tam suyu vereceðim sýrada biraz ilerden bir yaralý "Su!" diye inledi. Amcamýn oðlu îsâr edip suyu ona götürmem için iþâret etti. Gittim baktým ki, Hiþâm bin Âs. Suyu tam ona vereceðim zaman biraz ilerden bir baþka yaralý; "Su!" diye feryâd etti. Hiþâm bin Âs da îsâr edip suyu ona götürmem için iþâret etti. Bu sefer suyu ona vermek için yanýna gittim. Yanýna varýncaya kadar vefât etti. Hiþâm'ýn yanýna geri döndüm. O da vefât etmiþ! Amcamýn oðlunun yanýna koþtum, onu da vefât etmiþ buldum. Su elimde kaldý. Allahü teâlâ hepsine rahmet etsin. (Ýmâm-ý Gazâlî)
|