Allahü teâlâ âyet-i kerîmelerde meâlen buyurdu ki:
(Ey Resûlüm!) Onlar, hangi þeyi nafaka olarak vereceklerini sana soruyorlar. De ki: "Maldan infâk edeceðiniz þey, (öncelikle) ananýn, babanýn, akrabânýn, yetimlerin, yoksullarýn, yolcunundur. Her ne hayýr iþlerseniz, þüphesiz Allah onu çok iyi bilen (mükâfâtýný veren)dir. (Bekara sûresi: 215)
Onlar ki, (sýrf) Rablerinin rýzâsýný isteyerek (her zorluða) katlanýrlar, namazý dosdoðru kýlarlar, kendilerine verdiðimiz rýzýktan gizli ve âþikâr (hayýr yoluna) infâk ederler, kötülüðü de iyilikle savarlar. Ýþte bunlar (adý geçenler var ya), âhiret seâdeti onlar içindir. (Ra'd sûresi: 22)
Onlar ki, infâk ettikleri zaman isrâf etmezler, sýkýlýk (cimrilik) da yapmazlar. (Harcamalarýnda) bu ikisi arasý orta bir yol üzerinde bulunurlar. (Furkân sûresi: 67)
Yâ Ebâ Hüreyre! Mü'minlerin büyüðü, benden sonra o kimsedir ki, Allahü teâlâ ona mal verir, o da gizli ve âþikâre Hak yoluna infâk eder ve yaptýðý iyilikleri kimsenin baþýna kakmaz. (Hadîs-i þerîf-Kimyây-ý Seâdet)
|