Abbâsî halîfeleri, Muhammed bin Hârûn isminde bir kimseye elçilik görevi verdiler. Muhammed bin Hârûn, Mısır ve Şam taraflarına elçi olarak gidip geldiği için ona Resûl, onun neslinden gelenlere de Resûlîler adı verildi.
Resûl adı verilen Muhammed bin Hârûn Bağdâd'da çıkan bir isyân üzerine âilesiyle birlikte Mısır'a gitti. Mısır'a hâkim olan Selâhaddîn-i Eyyûbî bu kimseye iyiliklerde bulundu. Daha sonra Resûl'ün oğlu Ali bin Resûl'ü üç oğlu ile birlikte Yemen'e gönderdi ve vâli tâyin etti. Babalarının lakabı sebebiyle Resûlîler denilen bu âile zamanla Yemen'de iktidârı tamâmen ele geçirdiler. Yemen'i Abbâsî halîfesinin vekîli olarak idâre ettiklerini iddiâ ettiler. Memlekette çıkan karışıklık ve isyânlar sebebiyle 1454 (H. 858) senesinde Resûlîler devleti yıkıldı. (Yeni Rehber Ansiklopedisi)
Eshâb-ı kirâm (Peygamberimizin arkadaşları) ve Tâbiîn-i ızâm (Eshâbı gören büyükler) zamanlarında paralar üzerine mübârek kelimeler yazılmadı. Çünkü para, alış-veriş vâsıtası olduğundan muhterem (saygıya değer) değildir, hakîrdir. Üzerlerine resim koymak câiz olur. Ehl-i sünnet olmayan hükûmetler meselâ Fâtımîler, Resûlîler gibi mûtezile mezhebinde olup müslüman ismini taşıyan fakat İslâmiyet'e uymayan hükümdârlar para üzerine âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîf yazmışlardır. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)
|