Allahü teâlâ, âyet-i kerîmelerde meâlen buyurdu ki:
Îmân edenlerin, Allahü teâlâyý ve Hak'tan ineni (Kur'ân-ý kerîmi) zikr için, kalblerinin huþû' zamâný hâlâ gelmedi mi? Onlar, daha evvel kendilerine kitab verilip de üzerlerinden uzun zaman geçmiþ, artýk kalbleri kararmýþ bulunanlar gibi olmasýnlar. Onlardan bir çoðu dinlerinden çýkmýþ fâsýklardý. (Hadîd sûresi: 16)
Mü'minler herhâlde kurtulacaklardýr. Onlar namazlarýný huþû ile kýlanlardýr. (Mü'minûn sûresi: 1,2)
Kalbi meþgûl eden, huþû'u gideren þeyler yanýnda, meselâ süslü þeyler karþýsýnda, oyun ve çalgý aletleri yanýnda ve arzû ettiði yemekler karþýsýnda, namaz kýlmak mekrûhtur. (Ýbn-i Âbidîn)
Huzûr ve huþû' ile kýlýnan iki rek'at namaz, gâfil (Allahü teâlâyý unutmuþ) bir kalb ile akþamdan sabaha kadar kýlýnan namazdan hayýrlýdýr. (Abdullah ibni Abbâs)
Duânýn edeblerinden biri de; duâ ederken, âciz olduðunu ifâde etmek, huzûr ve huþû'içinde Allah'tan korkarak ve kabûlünü umarak istediði þeyde devâm üzere olmaktýr. (Ýmâm-ý Gazâlî)
|