Allahü teâlâ âyet-i kerîmelerde meâlen buyurdu ki:
De ki: "Rabbim adâleti emr buyurdu. Her mescidde yüzünüzü kıble tarafına çevirin ve dinde samîmi olarak O'na ibâdet edin. İlkin sizi nasıl O yarattı ise, yine O'na döneceksiniz. (A'râf sûresi: 29)
Ey âdemoğulları! Her mescid huzûrunda namaz kılacağınız zaman zînetinizi (avretinizi örten elbisenizi) giyiniz. Yiyin-için, ama isrâf etmeyin. Çünkü Allahü teâlâ isrâf edenleri sevmez. (A'râf sûresi: 31)
Mescidleri yol yapmayınız! Mescidlere zikr ve salât (namaz) için giriniz. (Hadîs-i şerîf-Künûz-ül-Hakâyık)
Her kim Allahü teâlânın rızâsını umarak küçük veya büyük bir mescid yaparsa, Allahü teâlâ da ona Cennet'te köşk yapar. (Hadîs-i şerîf-Tirmizî)
Arz kıtalarının efdali (kıymetlisi) mescidlerdir. Câmi ehlinin de en efdali, ilk girip son çıkandır. İlk cemâate gelen, ilk müslüman olan gibidir. (Hadîs-i şerîf-Râmûz-ül-Ehâdîs)
Mescidler yeryüzünde Allahü teâlânın evleridir. Mescidde namaz kılanlar, Allahü teâlânın misâfirleridir. (Hazret-i Ömer-ül-Fârûk)
Mescide giren münâfıklar, kafesteki serçe kuşlarına benzer. Kafesin kapısı açılır açılmaz uçarlar, kaçarlar. (İmâm-ı Mâlik)
Mescidde oturan kimse, Allahü teâlânın huzûrunda demektir. (Hazret-i Ömer-ül-Fârûk)
Ne mutlu evlerini mescid yapanlar. Mescidler, takvâ sâhiplerinin (haramlardan ve günâhlardan sakınanların) evleridir. (Ka'b-ül-Ahbâr)
|