Mevcûd yâni var olan þey ikidir. Biri mümkin-ül-vücûd, ikincisi, kendi kendine hep var olan, baþkasý tarafýndan yaratýlmayan demek olan Vâcib-ül-vücûddur. Eðer mevcûd, yalnýz mümkin-ül-vücûd olsaydý ve vâcib-ül-vücûd bulunmasaydý, hiçbir þey var olmazdý. Çünkü yok iken var olmak bir deðiþikliktir, bir olaydýr.Her cisimde bir olay olmasý için, bu cisme dýþardan bir kuvvetin te'sir etmesi, bu kuvvet kaynaðýnýn bu cisimden önce mevcûd olmasý lâzýmdýr. Bunun için mümkin-ül-vücûd olan mevcûd, kendi kendine var olamaz ve varlýkta duramaz. Ona bir kuvvet te'sir etmeseydi, hep yoklukta kalýrdý. Var olamazdý. Kendi kendine vâr edemeyen, baþka varlýklarý elbette var edemez, yaratamaz. O hâlde, mümkin-ül-vücûdu yaratanýn, Vâcib-ül-vücûd olmasý lâzýmdýr.Bütün mümkin-ül-vücûdlarýn tek yaratýcýsý Vâcib-ül-vücûd olan Allahü teâlâdýr. (Mevlânâ Hâlid-i Baðdâdî)
|