Allahü teâlâ Kur'ân-ý kerîmde meâlen buyurdu ki:
Akrabâna (onlarý gözetmek, ziyâret etmek ve yardým etmek), fakîre ve yolcuya (durumlarýna göre zekât ve yiyecek vermek sûretiyle) hakkýný ver! Elindekini isrâf etme. (Ýsrâ sûresi: 26)
Ey ümmetim! Beni Peygamber olarak gönderen Allahü teâlâya yemin ederim ki, fakîr akrabâsý varken, baþkalarýna verilen zekâtý Allahü teâlâ kabûl etmez. (Hadîs-i þerîf-Et-Tergîb vet-Terhîb)
Akrabânýza yardým ve iyilik ediniz. Hâllerini, hatýrlarýný sorunuz. Muhtâç iseler ellerinden tutunuz. Onlarý incitmekten çok sakýnýnýz. Babanýzýn emrinden sakýn çýkmayýnýz. Amcanýzýn derdiyle dertleniniz. Dayýnýzýn hâlinden gâfil olmayýnýz. Diðer akrabânýzý akrabâlýk derecesine göre arayýnýz ve onlara yardýmcý olunuz. Böyle yaparsanýz Allahü teâlânýn ikrâm ve ihsânlarýna kavuþursunuz. (Muhammed Rebhâmî)
|