Allahü teâlâ Kur'ân-ý kerîmde meâlen buyurdu ki:
Nihâyet Ye'cûc ve Me'cûc'ün seddi açýlýp da her tepeden saldýrdýklarý ve hak olan va'd (kýyâmet) yaklaþtýðý vakit, iþte o zaman kâfir olanlarýn gözleri hemen dikilecek: "Vah bizlere! Biz bundan gaflet ettik, doðrusu kendimize zulmetmiþ olduk" diyecekler." (Enbiyâ sûresi: 96, 97)
Cenâb-ý Hak (kýyâmete yakýn) Ye'cûc ve Me'cûc'ü gönderir. Bunlar, yüksek yerlerden akýn edecekler, ilk kâfile Taberiyye gölüne uðrayýp oradan geçecektir. (Hadîs-i þerîf-Riyâz-üs-Sâlihîn)
Resûlullah efendimiz, Zülkarneyn'in inþâ ettiði sed hakkýnda buyurdular ki: "Ye'cûc ve Me'cûc, onu her gün oyuyorlar. Tam delecekleri sýrada, baþlarýnda bulunan reis; "Býrakýn artýk delme iþini, yarýna yaparsýnýz" der..." (Hadîs-i þerîf-Müslim)
Resûlullah efendimiz, kýyâmet alâmetlerinden her ne haber verdi ise hepsi doðrudur. Yanlýþlýk olamaz. O zaman güneþ, âdet dýþý olarak garbdan (batýdan) doðacaktýr. Hazret-i Mehdî çýkacak, Îsâ aleyhisselâm gökten inecek. Deccâl çýkacak. Ye'cûc ve me'cûc denilen insanlar yeryüzüne yayýlacaktýr. (Ahmed Fârûkî)
Ye'cûc ve Me'cûc denilen kimseler, Nûh aleyhisselâmýn oðlu Yâfes'in soyundandýr. Yüzleri yassý, gözleri küçük, kulaklarý çok büyük, boylarý kýsadýr. Herbirinin bin çocuðu olur. Arkasýnda kaldýklarý seddi her gün oyarlar; sed, gece eskisi gibi olur. Hepsi kâfirdirler. Sed arkasýndan çýkýnca insanlara saldýrýrlar. (Yûsuf Nebhânî)
Zülkarneyn, Avrupa ve Asya kýt'alarýna mâlik oldu. Asya'nýn kuzey doðusundaki mü'min Türkler'in ricâsý üzerine, Ye'cûc ve Me'cûc kavminden korunmak için büyük duvar yaptýrdý. Bu, þimdiki Çin seddi deðildir. (Niþâncýzâde)
|