Mü'minleri haram iþleyici yâni fâsýk zannetmek, sû-i zan olur. Sû-i zan haramdýr. Haram iþlediðini öðrenerek, bilerek sevmemek, sû-i zan olmaz. Buðd-i fillâh olur, sevâb olur. Din kardeþinin ayýbýný görünce ona hüsn-i zan etmeli, te'vîline, iyi þeyle yorumuna çalýþmalýdýr. Onu ýslâh etmelidir. Kalbe gelen düþünce, sû-i zan olmaz. Zan etmek, yâni kalbin o tarafa kaymasý, sû-i zan olur. Sâlih veya fâsýk olduðu bilinmeyen mü'mine hüsn-i zan etmelidir. Fâsýk (kötü) ve sâlih (iyi) olmasýnýn ihtimâli müsâvî (eþit) ise, þek, þübhe olur. Müsâvî deðilse, vehm olur. Bunlardan kaçýnmak lâzýmdýr. (Hâdimî)
|