Mu'tekif, kalbini dünyâ düþüncesinden ayýrýp kendini Allahü teâlâya teslim ederek hak dergâhýna sýðýnmýþ ve þeytanýn ve nefsin mekrinden (aldatmasýndan) Allahü teâlânýn himâyesine girmiþ ve lisân-ý hâl (hâl dili) ile "Rabbim beni maðfiret etmedikçe bu kapýdan ayrýlmam" demiþ olur. (Zihni Efendi)
Mu'tekif, ibâdet yerinden ancak ihtiyâç için çýkar. Çünkü zarûret, mecbûrî ihtiyâcý sebebiyle çýkmaya izin vardýr. (Molla Hüsrev)
|