1. Allahü teâlânýn, Âdem aleyhisselâma ve bütün zürriyetine (ondan gelecek insanlara); "Ben sizin Rabbiniz deðil miyim?" diye hitâb buyurmasý, onlarýn da; "Evet, sen Rabbimizsin" diye cevab vermeleri. (Bkz. Ahd)
Hadîs-i þerîfte buyruldu ki: "Kur'ân-ý kerîm hüzün ile inmiþtir. Onu okurken kusurlarýnýza ve ilerdeki tehlikelere karþý üzüntünüzü gösteriniz." Üzüntüsünü açýklamanýn yolu, oradaki korkutucu, azâb verici, mîsâk ve muâhede âyetlerini düþünmekle, sonra da nehy (yasaklarýna) ve emirlerine karþý kusurlarýný hatýrlamakla olur. Þüphesiz bunlarý gereði gibi düþünen insan hem mahzûn olur, hem de aðlar. Þâyet aðlýyamýyorsa, aðlýyamadýðýna üzülmelidir. Çünkü Kur'ân'ýn bu gibi âyetlerinden üzüntü duymamak büyük musîbettir. (Ýmâm-ý Gazâlî)
2.Yemîn ile kuvvetlendirilen söz verme.
Allahü teâlâ için yemîn ediyorum demek, yemîn olur. Allah'a ahd ediyorum (söz veriyorum), Allah'a mîsâk ediyorum demek, yemîn olur... (Alâüddîn-i Haskefî, Halebî)
|