Ýnsan lafzýnýn tam mânâsý, karþýlýðý hayvân-ý nâtýk (konuþan, düþünen canlý)dýr. Bu mânâyý meydana getiren nâtýk (düþünen) ve hayvân (canlý) mânâlarýndan her biri, insan lafzýnýn mânây-ý zýmnîsidir. (Molla Fenârî, Teftezânî)
Kur'ân-ý kerîmin mânâsýný anlayabilmek için, ilm-i lugat, ilm-i metn-i lugat, ilm-i bedî', ilm-i beyân, ilm-i me'ânî, ilm-i belâgat, ilm-i usûl-i tefsîr gibi çeþitli ilimleri iyi öðrenmek, sarf, nahv, mantýk gibi âlet olan bilgilerde derinleþmek, âyet-i kerîmelerin mânây-ý zâhirîsini, mânây-ý zýmnîsini, mânây-ý murâdîsini, mânây-ý iltizâmîsini ve her âyet-i kerîmenin ne zaman, ne sebeble ve kimler için nâzil olduðunu (indiðini), âyet-i kerîmelerin hangi hadîs-i þerîfle ve nasýl açýklandýðýný iyi bilmek lâzýmdýr. Ancak böyle bir Ýslâm âlimi, Kur'ân-ý kerîmi tefsîr edebilir, âyet-i kerîmelerdeki murâd-ý ilâhîyi, Allahü teâlânýn buyurmak istediði mânâyý anlýyabilir. (Abdülhakîm Arvâsî)
|