Âl-i Ýmrân sûresinin baþýnda bildirildiði üzere, Kur'ân-ý kerîmin âyetleri iki türlüdür. Biri muhkemât olup, mânâsý açýk, meydanda olan âyetlerdir. Ýkincisi, müteþâbihat denilen, mânâsý kapalý olan âyetlerdir. Bunlara mânây-ý zâhirîsini vermeyip, meþhûr olmayan mânâ verilir. Bunlarýn mânây-ý zâhirîsini vermek, akla ve þerîate (dîne) uygun olmazsa, meþhûr olmayan mânâyý vermek yâni te'vîl etmek îcâbeder. Mânây-ý zâhirîsini vermek günâh olur. Meselâ tefsîr âlimleri, Allahü teâlâ hakkýnda "yed" kelimesine mânây-ý zâhirîsi olan "el" mânâsýný vermeyip, meþhûr olmayan kudret ve gücü yetmek mânâsýný vermiþlerdir. (Abdülhakîm Arvâsî)
|