A'râf sûresi, Mekke-i mükerremede nâzil oldu (indi). 206 âyet-i kerîmedir. 46'dan 50'ye kadar olan âyet-i kerîmelerde A'râf'da bulunanlardan bahsedildiði için, sûre A'râf adýný almýþtýr. Sûrede, îtikâda ve diðer dînî hükümlere âit bir çok esas bildirilmekte, bâzý peygamberlerin kýssalarý, ümmetlerinin halleri geniþ olarak anlatýlmaktadýr. (Fahreddîn-i Râzî).
A'râf sûresinde meâlen buyruldu ki:
Allahü teâlâ rüzgârý, rahmeti olan yaðmurdan önce müjdeci gönderir. Rüzgârlar, aðýr olan bulutlarý sürükler. Bulutlardan ölü olan topraða su yaðdýrýrýz. O yaðmurla yerden meyveler çýkarýrýz. Ölüleri de mezârlarýndan böyle çýkaracaðýz. Umulur ki, düþünüp ibret alýrsýnýz. (Âyet: 57)
Rabbinizden size indirilen (Kur'ân-ý kerîm)e uyun. O'ndan baþkasýný (insan ve cinden sizi doðru yoldan saptýracak kimseleri) dost edinmeyin. (Arâf: 3)
|