Müctehîd olmak (Kur'ân-ý kerîmden ve hadîs-i þerîften hüküm çýkarabilmek) için, Arabî yüksek ilimleri tamâmen öðrenip Kur'ân-ý kerîmi ezbere bilmek, her âyet-i kerîmenin mânây-ý murâdîsini, âyet-i kerîmelerin geldikleri zamanlarý ve gelme sebeblerini ve ne hakkýnda geldiklerini, fýkýh ilminin usûl ve kâidelerini, yüz binlerce hadîs-i þerîfi ezberden bilmek gibi daha pekçok þartlara sâhib olduktan baþka, Kur'ân-ý kerîmin ve hadîs-i þerîflerin açýk ve kapalý mânâlarýný kavramak, bu mânâlar kalbinde yer etmiþ olmak, kuvvetli îmâna, sâf, temiz bir kalbe sâhib olmak lâzýmdýr. (Abdülhakîm Arvâsî)
Bir âyetin mânâsýný anlamak demek, Allahü teâlânýn, bu âyette, ne irâde ettiðini anlamak demektir. Bir âyetin herhangi bir tercümesini okuyan kimse mânây-ý murâdîyi öðrenemez. Tercüme edenin, bilgi derecesine göre yaptýðý meâlini öðrenir. Bu sebebden Kur'ân-ý kerîmin mânâsýný anlamak için tercümesini okumamalýdýr. (Abdülhakîm-i Arvâsî ve Hasan Hüsnü Erdem)
Mânây-ý Mutâbýkî:
Hayvân-ý nâtýk (düþünen canlý) sözünün mânâsý, insan lafzýnýn mânây-ý mutâbýkîsidir. Çünkü hayvân-ý nâtýk, insan lafzýnýn tam karþýlýðýdýr.
|