Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
İşte bu (Kur'ân-ı kerîm) bizim inzâl ettiğimiz mübârek bir kitabdır. O'na uyun, O'na muhâlefet etmekten sakınınız ki merhamet olunasınız. (En'âm sûresi: 155)
2. Kur'ân-ı kerîmin, Ramazân-ı şerîf ayında Kadir gecesinde Levh-i mahfûzdan, dünyâ semâsındaki Beyt-ül-izze denilen makâma bir defâda, topluca indirilmesi. (Bkz. Tenzîl)
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Ramazân ayı, Kur'ân-ı kerîmin inzâl edildiği aydır. (Bekara sûresi: 185)
Müfessirlerin (tefsîr âlimlerinin) çoğuna göre Kur'ân-ı kerîm, Ramazân ayının Kadir gecesinde dünyâ semâsındaki Beyt-ül-izze denilen makâma inzâl olunmuş, sonra, buradan hâdiselere ve ihtiyâca göre azar azar yirmi üç senede Peygamber efendimize indirilmiştir. (Fahreddîn-i Râzî, Abdülhak-ı Dehlevî)
İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe, Peygamber efendimizin Kabr-i şerîflerini ziyâret edip selâm verdiğinde, Kabr-i şeriften: "Allahü teâlânın selâmı da senin üzerine olsun ey müslümanların imâmı (büyüğü) diye cevap verildi. İmâm-ı a'zâm Ebû Hanîfe ziyâret dönüşü ilk fırsatta inzivâya çekildi. (Ferîdüddîn-i Attâr)
İmâm-ı Gazâlî on sene kadar Şam'da Mescid-i Emevî'nin minâresinde inzivâ eyledi. (Tâcüddîn Sübkî)
|