Fazîlet ehlinin deðerini, ancak fazîlet ehli bilir. (Hadîs-i þerîf-Bostân-ül-Ârifîn)
Namazý cemâat ile kýlmak, yalnýz kýlmaktan yirmi yedi derece daha fazîletlidir. (Hadîs-i þerîf-El-Fýkh alel Mezâhibi Erbe'a)
Dört halîfenin fazîlet ve üstünlükleri hilâfetteki sýralarýna göredir. (Ýmâm-ý Gazâlî)
Ýlim sâhibleri, diðer mü'minlerden yedi yüz derece daha fazîletlidir. (Ýbn-i Abbâs)
Ýmâm-ý Þâfiî'ye bir mes'ele soruldu; sükût etti. "Niçin sustun?" dediklerinde; "Fazîletin sükûtta mý cevapta mý, nerede olduðunu anlayýncaya kadar sükûtu tercîh ettim" buyurdu. (Ýmâm-ý Gazâlî)
Hazret-i Ebû Bekr'in fazîleti; îmânda ve çok mal vermekte, nefsini bu yolda hizmetçi etmekte, en önde olmasý sebebiyledir. (Ýmâm-ý Rabbânî)
2. Farz ve vâciblerin hâricindeki nâfile ibâdetler yâni müstehâb ve sünnetler.
Din üç kýsýmdýr: Emirler, yasaklar ve fazîletler. (Muhammed Rebhâmî)
|