2. Nezd, yan.
Bir mü'minin kabrini ziyâret eyleyen, Hak teâlâ huzûrunda nâfile bir hacdan ziyâde (fazla) sevâba nâil olur (kavuþur). (Hadîs-i þerîf-Ey Oðul Ýlmihâli)
Büyüklerin huzûru, sohbeti ile þereflenmeyen zavallýlarýn hâli harâbdýr. (Ýmâm-ý Rabbânî)
Yüzüm yok huzûra çýkam yâ Rabî!
Neler etti bana bu nefs-i denî.
(M. Sýddîk Gümüþ)
3. Rahat, gönül ferahlýðý seâdet.
Þeytanýn hîlelerinden dördüncüsü, þimdi dünyâyý kazanmak için çalýþ da, râhata kavuþ, o zaman rahat rahat, huzûr içinde ibâdet edersin diyerek ibâdete mâni olur. Buna cevâb olarak, ecel benim elimde deðildir. Herkesin ömrünü Allahü teâlâ ezelde taktir etmiþtir.Belki yakýnda ölürüm. Ýbâdet vazîfelerini vaktinde yapmalýyým, demelidir. (Hâdimî)
Allah korkusu ve Allah sevgisi insanlarý seâdet ve huzûra kavuþturan iki kanat gibidir. (Mustafa Sabri Efendi)
|