Meryem sûresi, Mekke-i mükerremede nâzil oldu (indi). Doksan sekiz âyet-i kerîmedir. Hazret-i Meryem ve onun Îsâ aleyhisselâmý dünyâya getirmesi anlatýldýðýndan, sûre bu ismi almýþtýr. Sûrede; Îsâ aleyhisselâmýn, hazret-i Meryem'den babasýz olarak dünyâya gelmesi kýssasý, Mûsâ, Ýsmâil, Ýdrîs peygamberlerin aleyhimüsselâm medhi ve bunlardan sonra gelen bâzý kavimlerin kötülükleri, inkârcýlarýn kýyâmet günü uðrayacaklarý azâb bildirilmektedir. (Ýbn-i Abbâs, Senâullah Dehlevî, Muhammed bin Hamza)
Allahü teâlâ Meryem sûresinde meâlen buyuruyor ki:
(Mü'minler) orada (Cennet'te) boþ söz iþitmezler, ancak (meleklerden veya birbirlerinden) selâm iþitirler. Orada, sabah-akþam rýzýklarý da (ayaklarýna) gelecektir. (Âyet: 62)
|