Kur'ân-ý kerîmde meâlen buyruldu ki:
Birbirinizi gýybet etmeyiniz. Sizden herhangi biriniz (gýybet etmek sûretiyle) ölü kardeþinin etini yemekten hoþlanýr mý? (Böyle bir etten yemeniz size teklîf olunsa)tiksinirsiniz. Allahü teâlâdan korkup, gýybet etmeyin. Allahü teâlâ gýybetten tövbe edenlerin tövbelerini kabul eder. O çok merhamet edicidir. (Hücurât sûresi: 12)
Resûlullah efendimiz, Eshâb-ý kirâma; "Gýybetin ne olduðunu bilir misiniz?" buyurdu. Eshâb-ý kirâm; "Allah ve Resûlü daha iyi bilir" dediler. Resûl-i ekrem; "Gýybet, kardeþini, arkasýndan hoþlanmayacaðý bir þeyle anmandýr" buyurdu. Eshâb-ý kirâm; "Yâ Resûlallah! Eðer söylediðimiz þey onda varsa?" diye sordular. Peygamber efendimiz; "Eðer onda varsa bu söz gýybet olur. Eðer yoksa bühtân yâni iftirâ olur" buyurdu. (Müslim)
Gýybetten uzak durunuz. Çünkü gýybet zinâdan fenâdýr. Zinânýn tövbesi kabûl edilir. Fakat gýybet edilen helâl etmedikçe tövbesi kabûl edilmez. (Hadîs-i þerîf-Riyâd-un-Nâsihîn, Ýbn-i Ebi'd-Dünyâ)
Kýyâmet günü bir kimsenin sevâb defteri açýlýr. Yâ Rabbî! Dünyâda þu ibâdetleri yapmýþtým. Sahîfede bunlar yazýlý deðildir, der. Onlar defterlerinden silindi, gýybet ettiklerinin defterine yazýldý denir. (Hadîs-i þerîf-Berîka)
Gýybet kanser gibidir, girdiði vücûd iflâh olmaz, kurtulmaz. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)
Gýybet edene sus diyene yüz þehîd sevâbý vardýr. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)
|